7 Nisan 2009 Salı

Baba olmak....

Düzenli takip ettiğim sitelerden biri de IPC... Sinem Olcay'ın makalelerini keyifle okuyorum... "Bebeklik döneminde baba olmak" adlı yazısından hoşuma giden birkaç not:

*Çalışmalar babanın çocukla vakit geçirmesinin çocuğun ufkunu genişlettiğini göstermektedir: çünkü babanın ilgili olduğu ailelerde çocuğun hayatında özdeşleşecek tek bir kişi yerine iki önemli yetişkin bulunmaktadır. Ayrıca bu çalışmalar, eğer baba ilgiliyse çocuğun arkasında hissettiği desteğin daha sürekli olduğunu göstermektedir. Hatta yapılan araştırmalardan biri, babanın ilgisinin ergenlik döneminde çocuğun kendi değerlerine daha kolay sahip çıkmasını sağladığını ve arkadaş baskısına direnme gücünü arttırdığını göstermiştir.

* Baba için bebeğiyle baş başa kalıp bebeğini tanıma şansı yakalamak çok keyif verici bir deneyimdir. Bebek bakımı konusunda rolü paylaşmak sadece babaya bebeğini daha iyi tanıma şansı vermekle kalmaz, kendisinin yardıma muhtaç, bağımlı, minik bir varlığa bakım veren bir kişiliğe nasıl dönüşebildiğini de daha iyi anlamasını sağlar.

* Bir bebek 2 haftalık olduğunda babasının sesini öğrenir ve bu sesi diğer erkek seslerinden ayırt edebilir. Dört haftalık olduğunda ise anneye, babaya ve yabancılara karşı öngörülebilir davranış farklılıkları gösterir. Bir bebeğin kiminle olduğunu görmeden, davranışlarını gözlemleyerek annesiyle mi, babasıyla mı yoksa bir yabancıyla mı iletişim kuruyor anlayabiliriz. Genelde babaylayken bebeklerin omuzları kabarır, yüzünde hevesli bir bekleyişin ve oyun isteğinin ifadesi olur- kaşları havadadır, ağzını açar, gözleri parlar. Babasının sesini uzaktan duyduğunda bile bu hevesli bakış fark edilir. Dört haftalıkken, babasından annesine göre daha heyecanlı bir ses tonuyla konuşmasını beklemeye başlar. Babanın görüntüsü uzaktan belirdiğinde bebeklerin kendine özgü beden dili “İşte buradasın! Hadi beni al!” der.

1 yorum:

Habo dedi ki...

Mesaj alındı birtanem :)) Bir baba olarak sanıyorum hayatta ilgilenmekten bu kadar hoşlanacağım başka HİÇBİRŞEYİM olmamıştı...