30 Nisan 2009 Perşembe

8. Ay...

Canım oğluşumu 8. ay kontrolu için doktoru Alev teyzesine götürdük.
Bir önceki kontrolünde 20 gün sonrası için hem idrar hemde kan tahlili istemişti. Önce onları yaptırmak için Kadıköy'de Sonomed Tanı Merkezine gittik. Geçen ay kendime tahlil yaptırmak için gitmiştim ama oğlanla nasıl olur diye endişelenirken pekte düşündüğüm gibi geçmedi. Ortam çok temiz, laboratuar elemanları da dahil çalışanları hızlı, güler yüzlü ve ilgililer. Kan tahlili kısmı biraz zordu, damardan almadılar onun yerine parmakçığının ucunu delip tüpe boşalttılar, içim cız etti, çok ağladı, uzun süre bağırdı. Sonrasında idrar tahlili için poşet yapıştırdılar, bekliyoruz bekliyoruz yok, su içiriyorum, uykusu geldi pışpışlıyorum, neyse azıcıkda olsa yapınca hemen çıktık. Tahlil sonuçlarını bekleyip vakit kaybetmek istemedim nasıl olsa doktorun ofisine fakslatıcaktım, zaten oğluşum da yolda uyuyakaldı...

2 gün sonra Alev teyzesini görmeye gittik, babası gelemedi, Yasemin teyzesi geldi O'unu yerine..
Eveet muayene sonuçları: Emeklemeye başlamasına rağmen -bu konuyu daha sonra detaylandırıcam- 540 gr almış ve kilosu 8,500 gr olmuş. Boyu geçen aya göre 1cm uzamış ve 69cm olmuş -göbüşe ve gıdığa gitmiş yedikler:)-. Baş çevresi de 1 cm büyümüş ve 44cm olmuş. Çıkan 2 dişinin durumunun iyi olduğunu ve üstteki dişlerinin şiştiğini yakında geleceklerinin müjdesini verdi.

Dr. Alev muayeneye kucağımda devam etmek zorunda kaldı çünkü bizim oğlanı etrafta karıştırabileceği o kadar malzeme varken zapt etmek mümkün olmadı. Yemek düzeni ile ilgili bir değişiklik yapmadık, alması gereken besin ve kalsiyumu alıyormuş. Ayrıca kendi kendine koltuğa tutunarak ayağa kalkma, yavaş yavaş sıra gezme gibi yürüme aktiviteleri başladığı için ayakkabı giydirmeye gerek olup olmadığını sorduğumda çorabın yeterli olduğunu söyledi. Araştırdığımda çorapla yürümenin bebeklerin hem işini kolaylaştırdığını hemde ayakları için daha sağlıklı olduğunu öğrenince içim rahatladı.

Sonrasında sıra aşısına geldi. Bu sefer karma aşı oldu oğlum ama çok şükür geçen sefer ki kadar çok ateş yapmadı, ilaç verme taraftarı olmadığım için ateş düşürücü vermeme gerek kalmadı. Canım benim yaa...

Bu arada araştırmalarım sonucunda Anne ve Bebek dergisininden ayakkabı kullanımı ve seçimi ile ilgili süper bir yazı buldum:

Ayakkabı konusunda bilmeniz gerekenler:

Bebeğiniz ilk adımlarını 9-15 ay arasında atmaya başlar. Bu yüzden ona yumuşak ve bileği iyice kavrayan yüksek bileklikli bir ayakkabı almalısınız, bileğinin sağlam bir destek aldığını hisseden bebeğiniz adımlarını daha rahat atar. İlk adım ayakkabılarının özellikle ortopedik olmasına dikkat edin, ortopedik ayakkabılar ileride bebeğinizin yürüme bozuklukları ile karşılaşmasını en az indirecektir. Ayakkabının topuğunun alçak olmasına ve bebeğinizin ayağına tam oturmasına dikkat etmelisiniz ayrıca derisi yumuşak olmalı, şekli ayak ve parmaklarının şekline uyum sağlamalı. Burun kısmı sivri değil yüksek ve köşeli olmalı ve ayakkabının üst kısmı hava alabilmeli, üstü plastik ya da suni deriden yapılmış ayakkabılar ayakların hava almasını engeller ve nem tutmasına neden olur bu yüzden alacağınız ayakkabının gerçek deri veya çadır bezinden yapılmış olmasına dikkat edin. Bebeğinizin ayakkabısı hafif olmalı nasıl adım attığını yeni yeni öğrenen bebeğiniz için ağır bir ayakkabı onun işini daha da zorlaştıracaktır. Ayakkabı çocuğunuzun ayağına uygun olmalıdır,dar gelen ya da gelecek sene de giysin düşüncesi ile büyük alınan ayakkabılar çocuğun ayaklarının su toplamasına, takılıp düşmesine yol açar, büyük ayakkabılar yürümeyi zorlaştıracağından bebeğinizin yürümeyi öğrenmesini de geciktirebilir. Ayakkabının tabanının esnek olmasına dikkat edin. Ucunu zorlanmadan 40 derece bükebilmelisiniz. Ayakkabının tabanları, ne çocuğunuz yürürken onun kaymasına neden olacak kadar kaygan ne de ayağını yerden kaldırmasını zorlaştıracak kadar zemini kavrayan tipte olmalı eğer aldınız ayakkabının tabanı kaygansa zımpara kağıdı ile pürtüklü hale getirebilirsiniz ya da tabana birkaç şerit yapıştırabilirsiniz.

Ayakkabı seçimi nasıl yapılmalı:

Ayakkabının çocuğunuza uygun olup olmadığını parmaklarınızla kontrol edebilirsiniz, bunu en geniş olduğu yerden dış kenarını sıkarak ayağın ayakkabı içindeki durumunu anlayabilirsiniz. Eğer ayakkabıyı iki parmağınızın arasında rahatlıkla kavrayabiliyorsanız ayakkabı çocuğunuz için çok geniştir, hiç kavrayamıyorsanız ya da parmağınızı ayakkabının kenarı boyunca gezdirdiğinizde çocuğunuzun serçe parmağını hissediyorsanız ayakkabı dardır. Ayakkabıyı giydirdiğinizde ayakkabının ön kısmına elinizle bastırın eğer bir parmak boşluk hissediyorsanız ayakkabı çocuğunuz için uygundur. Ayakkabının çocuğa uygun olup olmadığını topuk kısmından da kontrol edebilirsiniz, serçe parmağınızı topuk kısmına soktuğunuzda parmağınız hiç girmiyor ya da zorlanıyorsa ayakkabı küçüktür ve çocuğun topuğuna sürter. Eğer parmağınız çok rahat hareket ederse bu sefer ayakkabı çok bol demektir, ayakkabıyı çocuğunuza mutlaka ayaktayken denetin. Çocuğunuz tek başına yürüyemiyorsa birkaç adım atmasına yardım ederek ayakkabı ile rahat adım atıp atmadığını kontrol edin. Adım atarken ayaklarını yerde sürüklemediğinden, ayakkabıların çocuğa ağır gelmediğinden emin olun. Ayakkabı ile giyeceği çoraba da dikkat edin, çorap ne çok kalın ne de çok ince olmalı. Ayakkabıyı denetirken çocuğunuzun parmaklarını ayakkabı içinde kıvırmadığından emin olun. Ayakkabı giymeye alışık olmayan ya da nazlanan çocuğunuzun baldırını ovalarsanız kasları gevşer ve ayak parmakları açılır. Son olarak bebeğinizin ayakları hızlı büyüdüğü için ayakkabısını belli aralıklarla kontrol etmeyi ihmal etmeyin, ayakkabının dar geldiğini fark ettiğinizde mutlaka değiştirmelisiniz.

Hiç yorum yok: