21 Temmuz 2009 Salı

Disiplin?

Tatlı kuşum neredeyse 11 aylık oldu...

Emekliyor, yardımla yürüyor -bazende yardımsız ve canı isterse birkaç adım atıyor ;)- yaramazlık yapıyor; digitürk kartını yerinden çıkarıp bize almamız için uzatıyor, prizlere parmağını sokmak istiyor, masanın üzerindekileri deviriyor, dolapları boşaltıyor, buzdolabını açıyor, elindekileri yere atıyor, balkondaki domateslerimi çekiştiriyor, 1 dk yerinde durmuyor:)

Önceden kararlaştırılmamış tamamen doğal akışlı rollerimiz var sevgilimle. Ben kötü polisim sevgilim iyi polis. Ben disiplin yanını besliyorum babası ise özgür yanını, ben hayırı daha çok kullanıyorum, sevgilim ise hadiyi. Mümkün olduğunca dengelemeye çalışıyoruz, keşfederek öğrenmesini engellemeden, kısıtlamadan ve tabi ki bizi de dinlemesini sağlayarak. Yavaş yavaş oğluşumda kime, neyi, ne kadar yaptırabilceğini anlamaya başladı. Ben daha net bir duruş sergiliyebiliyorum, istediğini her zaman yapmasamda yapmadığım zamanlarda dikkatini başka birşeye verdirerek geçiş yapmaya çalışıyorum. Babasıyla her ne istiyorsa oluyo, bu asla bir şikayet değil, seviyorum sevgilimin bu aşırı verici tavrını ama ileride ne olucak bilmiyorum;)

Zor zanaat gerçekten çocuk yetiştirmek, tüm bu koşuşturmanın içinde dengeli olucaksın, daha da önemlisi dengeyi koruyacaksın...

Bunları düşünürken şu yazıyı buldum. Daha öncede bahsetmiştim Gelişim Uzmanı Psikolog Sinem Olcay'ın yazılarını takip ediyorum diye, bu yazıda onlardan biri:

Disiplin Gerçekten Gerekli mi? (Bölüm 1)

Küçük çocuğu olan ailelerin pek çoğu bu soruyu sık sık sorar ve cevap olarak, bu yaş grubu için disiplinin aslında gerekli olmadığını duymak ister. Bu yaklaşımdaki anne babaların inandığı şey: ‘Eğer çocuğumu sever, ona anlayış gösterir ve duyarlı davranırsam disipline ihtiyacı olmaz çünkü böyle davranılan çocuklar doğal olarak sevecendirler ve ebeveynin isteklerine kendiliğinden uyarlar’ düşüncesidir.

Malesef ki çocuk yetiştirmek bu kadar basit değildir. Çocuklarımız, bizim kopyalarımız değildir. Onların da kendi istekleri, ihtiyaçları ve hatta planları vardır ve çoğu zaman bu istekler ailenin genelinin kazanımıyla uyumlu olmaz. Küçük çocukların, belirli bir davranışın kabul edilebilir ya da kabul edilemez olduğunu öğrenebilmesi için ebeveynin tepkisini görmesi gerekir. Çocuğumuz büyüdükçe, sosyal ve duygusal açıdan sağlıklı gelişebilmek için sevecen yanımızla birlikte disiplin veren yanımıza da mutlaka ihtiyaç duyacaktır.

Disiplin, çocuğa içsel kontrolü öğretme yoludur. Doğru disiplin yönteminin ne olduğu ise çocuğun gelişimsel düzeyine göre farklılaşır. Henüz konuşamayan ya da çok az konuşabilen küçük çocuklar için sözlü disiplin yerine ebeveynin duruma müdahale ederek davranışı durdurma ya da başka bir yöne kaydırma şeklinde disiplin vermesi daha faydalıdır. Daha büyük, konuşma becerileri gelişmiş çocuklarda ise içsel kontrol daha fazladır ve onlar için, ne yapıp ne yapamayacaklarının sözlü olarak söylenmesi daha ideal bir disiplin şeklidir. Aslında, 3-4 hatta daha büyük yaşlara gelmiş çocuklar bile bazen sınırları fazlasıyla zorlayabilirler. Ebeveynin direkt ve kararlı müdahalesi bu yaş grubunda bile zaman zaman gerekli olabilir.

Doğru disiplin şeklinin, çocuğun yaşa bağlı gelişimsel ihtiyaçlarına göre nasıl farklılaştığını anlamak için gerçek hayattan örneklere bakabiliriz:

14 Aylık Efe, etraftaki herşeyi keşfetmek isteyen oldukça hareketli bir çocuktur. Salonda duran saksıların içindeki toprakları yemek, elektrik prizine parmağına sokmak, lavabonun altındaki dolabı açmak ve çöp kovasını devirip içinde araştırma yapmak, yerde bulduğu her çöpü merakla incelemek ve ağzına götürmek Efe’nin sıklıkla yaptığı şeylerdir.

Aslında Efe’nin yaptıklarında ahlaki açıdan bir yanlışlık yok ama sonuç olarak bu davranışlar kirli, yıkıcı ve tehlikelidir. Efe’nin ailesi evi güvenli hale getirmek için elinden geleni yapmıştır ama Efe her seferinde karıştıracak yeni bir şey bulmaktadır. Bu süreç pek çok aile için oldukça zorlayıcıdır. Ailenin, çocuğun yanlış davranışıyla her karşılaştığında kararlı şekilde ‘hayır’ demesi ve çocuğu uygun şeylere yönlendirmesi gerekmektedir.

Çoğu zaman çocuk koyulan sınırlardan ve yönlendirmelerden hiçbir şey anlamıyor gibi gözükür ama her bir deneme aslında bir katkı sağlamaktadır. Çok yakında Efe yasaklı hedefe yaklaşırken duraksayacak ve devam etmeden önce ebeveynin yüz ifadesini kontrol etmeye başlayacaktır. Tüm bunlar Efe’nin anne babasının yasaklamalarını ve yönlendirmelerini hatırladığını göstermektedir ve bu hatırladıkları, Efe’nin bir türlü bastıramadığı her istediğini yapma dürtüsüne artık baskın gelmeye başlamıştır.

Bu süreç daha uzun zaman devam edecek olsa da Efe vicdan diye bildiğimiz yanının temellerini atmaya başlamıştır. Çocuklar için doğru davranışları içselleştirme süreci doğrunun ne olduğuna dair dışarıdan gelen komutlara uyarak başlar.

5 yorum:

Stil Direktoru dedi ki...

Ay anam valla dürüst olucam yarısını okudum terledim haa :) devam edemedim,ayol ne zor şey çocuk bakmak. Valla bak yavaş yavaş acaba mı diyorum ama sen kolaylıkdar bahset biraz şeker. Bunce şeyi nasıl başarıcam bilmem :(

nilo dedi ki...

Ay çok şekerisin ya:D Tatlı kuzuyu kucağına aldığın da herşey değişiyo, hepsini yaparsın canım hem de fazlasıyla:D

JuVeNiL dedi ki...

dengeyi korumak içn disiplin mutlaka gerekiyor,yoksa gözyaşlarını bir silah olarak kullanıyorlar, kuzenmin çocugundan biliyorum..o gözyaşları hemen akmaya hazır,yeter ki istediği birşey yapılmasın..disiplin olmadıgında karar gücü ebeveynlerden çocuga geçiyor, yazıda geçtiği bahsettiği gibi, her mimiğinizi kontrol ederek,hepinizi ne kadar zorlayacağını çok iyi biliyor cüceler:)

nilo dedi ki...

Juvenil, bazen o kadar yapmacık ağlıyor ki anlatamam görmen lazım, istediği olsun diye rol kesiyo. Çok zorlamadan hem O'nu hem kendimi orta karar bir duruş sergilemey çalışıyorum, inşallahta başarılı oluyorumdur...

Stil Direktoru dedi ki...

Canım benim sağol annecikler öyle diyor umarım dediğin gibi olur sevgiler