Enterasan bir adamdır benim babam... Belki çok farklı kültürlere sahip iki kişi tarafından yetiştirilmesinden belki de yaşadığı yerlerden dolayı çok farklı bir adamdır...
Hayat hikayeside kendi gibi farklıdır babamın...
Beyaz Rus bir babanın -resimdeki beyefendi- ile Tatar annenin ilk ve tek çocuğu 1951 yılında Çin' de doğar. Kısa bir süre -3 yaşına kadar- Çin' de yaşadıktan sonra ayrılmak zorunda kalırlar ve birkaç farklı tercih arasından İstanbul' u seçip, buraya gelirler. Burda da çok fazla kalmadan birkaç yıl içinde New York' a yerleşirler. Lise, yüksel okul derken gençlik yıllarının büyük bir kısmını New York sokaklarında geçirir. Özlemediğini söyler ama hala film seyrederken -çok sever- sokakları takip eder, isimlerini söyler, hatta ben küçükken bir sefer gerçekten köşedeki büfeyi bilmişti, tesadüftü belki ama ben çook etkilenmiştim:)) 20 yıl kadar sürer babamın Amerika macerası ve İstanbul' a geri döner, askerlik zamanı gelmiştir -babanem çok istemiş-., türkçe bilmediğinden dolayı askerliğini yapması için Sinop' taki Amerikan üstüne gönderirler ve babam orda annemi görür ve aşık olur...
Eveet, annemle babam böyle bir hikaye sonucu tanışır ve evlenirler ... Gerçi bu hikayenin sadece babam tarafı, annemin ki de baya ilginç, bir ara bahsederim ;)
Keyif ve hobi adamıdır... Doğa yürüyüşlerine ve yüzmeye bayılır. Basketbol oynamayı -artık yavaş yavaş bırakıyo-, izlemeyi -gece kalkıp NBA maçları seyreder hala- ve masa tenisi oynamayı -eskisi gibi değil- çok sever. Çok iyi briç -gerekirse kendi kendine-, domino ve satranç -kendi kendine, internette veya kitaptan hiç fark etmez- oynamaya bayılır. Süper yemek yapar -her kadının rüyası- ve çok da yaratıcıdır. Küçükken annem bizi babama bıraktığında süper birgün geçirirdik, yemeğinden gezmesine kadar alışılmışın dışında birgün, bir çocuk daha ne ister :)) Her fırsatta okur babam, ne bulduysa, benzetti beni de kendine, sağolsun...
Babamdan hiç bu kadar detaylı bahsetmemiştim, yazdıkça yazasım geldi. Babamın kızıyım ben ya hemde en uç noktasına kadar...
Konuştukça özlemim arttı...
Canım babam, geleceğin ve oğlumu kucaklayacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum...
Hayat hikayeside kendi gibi farklıdır babamın...
Beyaz Rus bir babanın -resimdeki beyefendi- ile Tatar annenin ilk ve tek çocuğu 1951 yılında Çin' de doğar. Kısa bir süre -3 yaşına kadar- Çin' de yaşadıktan sonra ayrılmak zorunda kalırlar ve birkaç farklı tercih arasından İstanbul' u seçip, buraya gelirler. Burda da çok fazla kalmadan birkaç yıl içinde New York' a yerleşirler. Lise, yüksel okul derken gençlik yıllarının büyük bir kısmını New York sokaklarında geçirir. Özlemediğini söyler ama hala film seyrederken -çok sever- sokakları takip eder, isimlerini söyler, hatta ben küçükken bir sefer gerçekten köşedeki büfeyi bilmişti, tesadüftü belki ama ben çook etkilenmiştim:)) 20 yıl kadar sürer babamın Amerika macerası ve İstanbul' a geri döner, askerlik zamanı gelmiştir -babanem çok istemiş-., türkçe bilmediğinden dolayı askerliğini yapması için Sinop' taki Amerikan üstüne gönderirler ve babam orda annemi görür ve aşık olur...
Eveet, annemle babam böyle bir hikaye sonucu tanışır ve evlenirler ... Gerçi bu hikayenin sadece babam tarafı, annemin ki de baya ilginç, bir ara bahsederim ;)
Keyif ve hobi adamıdır... Doğa yürüyüşlerine ve yüzmeye bayılır. Basketbol oynamayı -artık yavaş yavaş bırakıyo-, izlemeyi -gece kalkıp NBA maçları seyreder hala- ve masa tenisi oynamayı -eskisi gibi değil- çok sever. Çok iyi briç -gerekirse kendi kendine-, domino ve satranç -kendi kendine, internette veya kitaptan hiç fark etmez- oynamaya bayılır. Süper yemek yapar -her kadının rüyası- ve çok da yaratıcıdır. Küçükken annem bizi babama bıraktığında süper birgün geçirirdik, yemeğinden gezmesine kadar alışılmışın dışında birgün, bir çocuk daha ne ister :)) Her fırsatta okur babam, ne bulduysa, benzetti beni de kendine, sağolsun...
Babamdan hiç bu kadar detaylı bahsetmemiştim, yazdıkça yazasım geldi. Babamın kızıyım ben ya hemde en uç noktasına kadar...
Konuştukça özlemim arttı...
Canım babam, geleceğin ve oğlumu kucaklayacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum...
Seni çok seven kuzun nilo...
4 yorum:
Bir an önce sağlıkla gelsin torununu sevsin. Bize de torun vermek nasip olsun. Babam için de bana destek vermene ayrıca teşekkürler canım. sevgiler.
İnşallah, özlemle bekliyoruz:D Sevgileer...
Said Baba sen bizim herşeyimizsin :D
Dimi ama:D
Yorum Gönder